Bölge Buluşmalı Doğu Hikayesi Hakkari Şırnak Cizre Turu 4 Gece Konaklamalı

Günün Gezi Noktaları;
Muş
İhlasiye Medresesi
Bitlis
Nemrut Krateri (Tur Ücretine Dahil Değildir. Misafirler Tarafından Tur Esnasında Ödenir.)
Van Gölü
Urartu Müzesi
Van Kalesi (Panoramik)

Siz değerli misafirlerimizle uygun bir noktada tur aracı ile buluştuktan sonra otobüsü takip ederek Muş şehrini panoramik görerek, Tarihi Bitlis şehrine gidiyoruz. Doğu Anadolu Bölgesi’nin en değerli ovalarından biri olan Muş Ovası’nda yapacağımız yolculuğumuzun ardından Bitlis şehrine ulaşıyoruz. Rehberimizden Bitlis’te Beş Minare türküsünün hikayesini dinleyerek, Selçuklular döneminde yapılmış, 1216 yılına tarihlenen Anadolu’nun en eski medreselerinden biri olan İhlasiye Medresesi’ni ziyaret ediyoruz. Medrese gezimizin ardından Bitlis’te kısa bir serbest zamanımız oluyor, ardından Ülkemizde Nemrut denilince akla ilk gelen yer Adıyaman sınırlarında bulunan ve Kommagene Kralı I. Antiochos’un Tümülüsünün bulunduğu dağdır. Oysa ki Bitlis’in Tatvan ilçesi sınırları içinde yer alan bu Nemrut Dağı’nda dünyanın en büyük kalderalarından birini göreceğiz. Nemrut Krater Gölü (EKSTRA) gezimizin ardından Van Gölü Kıyısı boyunca yapacağımız seyahatimiz sonrasında Urartu Krallığı Dönemi’nde Tuşpa olarak adlandırılan Van’a ulaşıyoruz. MÖ. 800’lü yıllardaUrartu Kralı I. Sarduri tarafından yaptırılan Van Kalesi’ni panoramik gördükten sonra son dönemde ziyarete açılmış ülkemizin en güzel ve özel müzelerinden biri olan Van Urartu Müzesi'ni geziyoruz. Van bölgesi ve özellikle Urartu medeniyetine ait en özel eserlerin sergilendiği bu müze sizleri kendine hayran bırakacak..  Müze gezimizin ardından gezimizi sonlandırıyor ve otelimize doğru hareket ediyoruz. Konaklama ve akşam yemeği otelimizde.

Günün Gezi Noktaları; 

Van Kedi Evi
Arubani Bedesteni & Savat
Urartu Halı Kilim Kooperatifi 
Akdamar Adası  (Tur Ücretine Dahil Değildir. Misafirler Tarafından Tur Esnasında Ödenir.)
Çavuştepe Kalesi
Hoşap Kalesi ( PANORAMİK )
Vanadokya
Bartholomeus Kilisesi
Başkale
Yüksekova 

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, Van denince akla ilk gelen Van Kedilerini görmek için Kedi Evi’ne uğruyoruz. Burada vereceğimiz zamanda bu küçük tatlı dostlarımızı sevebilir, harika fotoğraflarını çekebilirsiniz. Kedi Evi ziyaretimiz sonrasında müzede gördüğünüz Urartu Gümüş Takılarının örneklerini ve nasıl yapıldığını görebilmek için atölyeye geçiyoruz. Ustamız burada hem Urartu takılarının hem de Osmanlı Dönemi’nde kullanılan bir işçilik olan Savat işçiliğinin ayrıntılarını gösterecek… Alışverişlerimizin ardından, Orta Asya'da yaşayan göçmen halklar tarafından ilk örnekleri üretilen, eski dokuma teknikleri ile üretimi binlerce yıldır devam eden, yöre kadınlarının en önemli geçim kaynaklarından olan Urartu Halı ve Kilim atölyesine geçiyoruz. Dokuma tezgahlarında alınan sunum ve içecek ikramları sonrası dileyen misafirlerimiz ile Van denilince ilk akla gelen yapı olan Akdamar Adası ve Kilisesini ziyaret ediyoruz.(EKSTRA) Ülkemizin en büyük gölüne bölge insanı Deniz der. Üzerinde yapacağımız yarım saatlik tekne yolculuğuyla ulaşacağımız Akdamar Adası’nın ve Kilisesi’nin kavuşamayan aşıklarının hüzünlü hikayesini ve Kral Gagik ’in muhteşem kilisesinin tarihini öğrendikten sonra öğle yemeğimizi Van “Denizi” kıyısında alacağız. Dileyenler Van’ a özgü İnci Kefali’nin tadına bakabilirler. Öğle yemeğimizin ardından Urartu Kralı II. Sarduri’nin MÖ. 764-735 yılları arasında yaptırmış olduğu Çavuştepe Kalesi’ni geziyoruz. Kale içerisinde tekstil atölyesi, buğday deposu kalıntılarını, Tanrı İrmuşini adına yapılan tapınağı, odaları, taş surları, saray ve mahzenleri gördükten sonra Hoşap Suyu’nun kuzeybatısında sarp ve dik bir kaya kütlesi üzerine kurulan Hoşap Kalesi’ni (panoramik) görüyoruz. Kale adeta bir kartal yuvasını andırmaktadır. Burada kale önünde yapacağımız fotoğraf molasının ardından yöre halkının benzerliğinden dolayı Vanadokya ismini verdiği; Van’nın Başkale ilçesine bağlı Yavuzlar Köyü’nde volkanik Yiğit Dağı'nın püskürttüğü kayaçların, yağmur sularının ve rüzgarın aşındırmasıyla ortaya çıkan peri bacalarını görmek üzere otelimizden ayrılıyoruz. Yaklaşık 2 saatlik bir yolculuğumuzun ardından bölgeye varışımızla birlikte Kapadokya bölgesine benzerliğine sizlerde şaşıracaksınız. Burada vereceğimiz serbest zaman sonrasında Büyük Zap Vadisi'ne bakan bir tepe üzerine kurulmuş olan Aziz Bartholomeus Kilisesi’ni görüyoruz. En yaygın inanışa göre kilise Aziz Bartholomeus'un mezarı üzerine 4'ncü yüzyılda inşa edilmiştir. Kilise hakkında rehberimizden bilgileri aldıktan sonra Yüksekova’ya ulaşıyor ve çarşıda alışveriş yapma imkanı buluyoruz. Alışveriş molamızın ardından otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Günün Gezi Noktaları;
Hakkari
Zap Vadisi Seyir Terası
Meydan Medresesi
Berçelan Yaylası
Devrimci Gençlik Köprüsü

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, Hakkari’ye gitmek üzere yola çıkıyoruz. Zap Suyu’nun oluşturduğu vadi ve kanyonlar arasından geçerken yol üzerinde 1969 yılında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını adına yaptırılan 70 metre uzunluğundaki Asma Köprü ( Devrimci Gençlik Köprüsü ) de fotoğraf molası veriyoruz. Molamızın ardından fotoğraf tutkunları için eşsiz bir deneyim sunan Sümbül Dağı’nı ve Zap Vadisi’nin kıvrımlarını  yakından görebileceğimiz  seyir terasına çıkıyoruz. Burada fotoğraflarımızı aldıktan sonra günümüze kadar orijinal yapısını koruyarak gelmiş 18.yy’da inşa edilen 2 katlı ve açık avlululu ve avlu içerisindeki taş oyma süslemeleri ile Hakkari’nin tek anıtsal yapısı olan Meydan Medresesi’ni geziyoruz. Ardından Hakkari’nin eşsiz coğrafyasında; yemyeşil vadileri, zirveleri süsleyen kar beyazı yayla çiçekleri ile harika görüntüler alabileceğimiz Berçelan Yaylası’na doğru hareket ediyoruz. Yaklaşık 3500 rakımda bulunan yayla doğa severler için soluksuz bir deneyim yaşatacağına emin olabilirsiniz. Burada rehberimizin vereceği serbest zamanımızın ardından günümüzü sonlandırıyor ve otelimize geçiyoruz.

Günün Gezi Noktaları;

Çukurca
Taş Evler
Tahin Atölyesi
Zap Suyu
Kasrik Kalesi (PANORAMİK)

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltının ardından, Çukurca’ya doğru hareket ediyoruz. Sivil mimarinin en güzel örneklerinden biri olan, yaklaşık 400 yıllık geçmişiyle dünyada ilk kat mülkiyetli evler olarak bilinen Taş Evleri görüyoruz. Daha sonra tarihi tahin atölyesine uğrayıp Çukurca Tahini yapımı hakkında bilgi alıyoruz. Buradaki serbest zamanımızı değerlendirdikten sonra Zap Suyunu takip ederek yaklaşık 4 saat sürecek seyahatimizle birlikte Uludere Şenoba güzergahı üzerinden Irak Sınırı’nın sıfır noktasını görüp, Cudi Dağı Manzarası eşliğinde Şırnak’a ulaşıyoruz. Tarihte ‘’Krallar Geçidi’’ olarak da bilinen, Kasrik Boğazı’na ulaşıyoruz. Kasrik Kalesi’ni panoramik görerek çay kahve molamızın ardından mistik atmosferi ve kültürel zengingilliği ile Cizre şehrine ulaşıyor ve otelimize geçiyoruz. Akşam yemeği ve konaklama otelimizde.

Günün Gezi Noktaları; 
Cizre Ulu Camii
El Cezeri Türbesi
Kırmızı Medrese
Hz. Nuh Türbesi
Dengbej Evi
Cizre Kalesi ( PANORAMİK )
Abdaliye Medresesi
Mem-u Zin Türbesi
İpekyolu

Sabah otelimizde alacağımız kahvaltımızın ardından, içinde barındırdığı ilahi aşk hikayesi ile bizleri büyüleyecek olan Mem-u Zin Türbesi’ni görmek için Abdaliye Medresesini ziyaret ediyoruz. Rehberimizden bu ölümsüz 550 yıllık aşk hikayesini dinledikten sonra, temelleri Anadolu’ya İslamiyetin giriş  yaptığı 7. Yy’da atılan Cizre Ulu Camii’ni ziyaret ediyoruz. Kapısındaki metal işçiliği ve özellikle ejder figürlü kapı tokmaklarıyla göze çarpan bir tarihi yapı olan cami ziyaretimiz sonrasında ise halk arasında ‘’Medresa Sor’’ olarak bilinen kırmızı tuğlalarla örülmüş, mescit, türbe gibi farklı yapıları içinde barındıran ve açık avlulu medreseler grubunda karşımıza çıkan Kırmızı Medrese’ye ulaşıyoruz. Buradaki anlatım ve fotoğraflarımızın ardından robotik sistemlerin kurucusu ve sibernetiğin öncüsü olarak bilinen, zamanının en ünlü bilim insanı olan Ebu'l-iz El Cezeri‘nin Türbesi’ni ziyaret ediyoruz. Daha sonra, Tufan olayından bu yana insanlığının ikinci babası olarak bilinen Hz. Nuh’un kabrini ziyaret etmemizin ardından, Cizre’nin önemli sözlü sanatlarından biri olan Dengbej’i (sözcüğünün kelime anlamı; deng ‘ses’, bêj ‘söyle’ dir) , Dengbej Evi’nde dinledikten Dicle Nehri’nin kıyısında bulunan  Banehane Parkı’na gidiyoruz. Burada yapacağımız kısa bir yürüyüşümüzle birlikte Cizre Kalesi’ni panoramik bir şekilde görebilir ve verilen serbest zamanınızda Dicle Nehri üzerinde bulunan İsmail Ebu-l İz El Cezeri Köprüsü’nde fotoğraflar çekebilirsiniz. Serbest zamanımızın ardından, Tarihi İpekyolu güzergahını takip ederek Nusaybin ilçesine ulaşıyoruz. Yapacağımız panoramik gezi sonrasında Zeynel Abidin Camii ve Külliyesi’ni gezip, hikayesini rehberimizden dinledikten sonra MS 4. Yüzyıla tarihlenen Mor Yakup Kilisesi’ni ziyaret ediyoruz. Buradaki serbest zamanımızı değerlendirmemizin ardından tekrar İpekyolu güzergahını kullanıp Suriye sınırını takip ederek. Doğu’nun Efesi olarakta bilinen Dara Antik Kenti ziyaretimizi gerçekleştiriyoruz. Burada kayalara oyulmuş mezar alanlarını, su sarnıçlarını görüp fotoğraflarımızı aldıktan sonra turumuzu sonlandırıyor ve bir başka Jolly programında görüşmek dileğiyle vedalaşıyoruz.